16 Mart 2009 Pazartesi

üzülme ! (bölüm 1)

Bu sabah çok sevdiğim bir arkadaşımdan aldığım maili okuyarak başladım haftaya.
çok hoşuma gitti ve hemen burada paylaşmak istedim.
Devamı var aslında ama çok uzun olacağı için bu postta bu kadarını yayınlıyorum, haftaya pazartesi, kısmetse, kaldığım yerden bir bölüm daha yayınlayacağım. ( dilerseniz http://www.senaidemirci.net/ adresinden tamamını bi çırpıda okuyabilirsiniz ;) )

İşte buyrun;


Üzülme!Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir.
Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine.
Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.

Üzülme!
Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni.
Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.

Üzülme!
Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine.
Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara, yarının ovalarında rengârenk çiçeklerin olacak demektir. Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini, rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını, bir yüce dağsın sen demek ki, az bekle, eteğinden serin pınarlar akmaya başlayacak demek ki...
....................
....................

Lâ tahzen... senai demirci

Hiç yorum yok: