9 Kasım 2009 Pazartesi

sizde algılarınızdan karaları kaldırın

Güzel bir hafta sonundan sonra, güneşli bir günle yeni haftaya başlamak yeni gelen hafta için enerji verici olmasına rağmen  üzerimdeki kırgınlığı atmama yetmiyor.

A.Y. ile gece nöbetlerimiz hiç eksilmeden devam ediyor.  Geçen perşembe gecesi yine çok sık ve terli kalkınca ertesi gün itibari ile boğazımda bir acı ile dolaşıyorum.
Cumartesi bir antibiyotik ve grip ilacı almaya başladım. İnşallah dahada kötüleşmez.

Cumartesi akşam eşi ile birlikte kuzenim ve kayınvalidemler bizde akşam yemeğindelerdi. Tamamen spontan gelişen bu gece çok güzeldi. Fakat  yemek konusunda kayınvalidemin, çay kısmında da  kuzenimin yardımları beni dinlendirmeye yetmedi. 

A.Y. her geçen gün büyüdüğünü bize ispatlamaya çalışır gibi. Cumartesi misafirlerin çokluğundan mıdır bilmem şımarıklık bile yapmaya başladı. Yemek yemek istemedi, öğlende çok çok iyi yememmesine rağmen. Kucağımda bile durmak istemedi. Yılan misali kıvrılıp iniyor kucağımdan :)
Sonra baş başa O nun odasında biraz oynayıp yedirdim yemeğini.

Pazar günde Öz.ün Alman  misafirleri ile boğaz turu sözümüz vardı. Gidip gitmemekte tereddüt etsemde sonunda gitmeye karar verdim. Çıkmamız çok badireli olsa da  (geç hazırlandık, A.Y. nin dur durak bilmeyen sabah enerjisinin üzerine açlığıda eklenince ki halini sizin sizin hayal gücünüze bırakıyorum, tam herşey tamam dedik siteden çıktık benim antibiyotiğimi unuttuğumuz aklımıza geldi, Öz. alamk için çıktı, anahtarları unuttuğunu farkettik.......)
neyse kahvaltıya oturduğumuzda güzellikler başladı;

1-   Sabahın bu saatinde dahi bu koşuşturma yüzünden ihtiyaç duyulan dinlenme,

2-   Çok acıkan A.Y. nin gık demeden oturup kahvaltısını bitirmesi,

3-    Hala sevecen ve hoşgürülü insanların var olması ve onlarla karşılaşmak.
(A.Y.kahvaltısını  ederken gık demedi ama sürekli yan masadaki iki bayanın kafasını   abla,  abla,  abla  diye  yedi bitirdi.  Neyse ki çok sevecen  insanlarmış ki A.Y. yi yeme konusunda özendirdiler ve uzaktan sevdiler.  Hatta biri  A.Y. ile  birlikte kedi beslemeye bile gitti. 

4-    İstanbul da  pazar sabahları trafiğin olmaması ve hedeflenen yere kolayca ve sinir harbi yaşamadan varabilmek.

6-   Kasım ayında böylesine güneşli bir havayı yakalayıp bunu boğaz havası alarak değerlendirebilmiş olmak.

7-  A.Y. nin rutin kaka saatinde ( ki o saat vapurda olduğumuz bir ana denk geliyordu) kakasını yapmaması ve beni alt değiştirme meklanı arayışına sokmayışı :)

8-   Sabah şekerlemesini arabada kucağımda yapması, aslında duruma göre esnetebiidiğim düzeninin değişmemiş olması ve bu durumun A.Y. yi cici çocuk yapması.

9-   Vapurda bizi  aşırı zorlamadan durması. (bu zorlama durumu bizim için geçerli, başka anne babalar için belkide zorlu olabilir ama galiba biz A.Y. nin hareketli haline ayak uydurduk ;) )

10-  Ve en güzeli benim gibi kokoreç severin karşısına kokoeç seven  bir alman çıkması ve vapurdan inilince bizim balık v.b. yemek teklifimize karşın bizzat misafirimizin tecih ve seçimi ile yenen kokoreç  :D  (bu sefer ekmek arası yemedim. Bir porsiyon yanında 1 dilim ekmek :P )

iki arada kokorecide sığdırdım ya  daha ne olsun dostlaaaar.... 
bu hafta midem bayram etti bayraaaaam.

daha güzel günler, haftalar sizlerin olsun    :D
.
.
.
Bunlar demek değil ki  pespembe bir pazar geçirdim,  ama ben siyah olan kısımlarını görmedim, görmediğim şeyi sizlerede göstermedim :PPP

Sizlerede tavsiye ederim, arada sizde gözlerinizden  ve algılarınızdan karaları kaldırın  ;)


Ve pazartasi saat 10:43 itibari  ile   boğaz ağrım hafiflemiş ve fakat  burun ve gözlerimde yanmayla aman şu malum grip salgınında dikkatler üst safhada diyerek zaten hafif olan rejimi  daha da hafifletip grip ilaçlarına ve takviye vitamin,  gıda alımına devam. 

Pazartesi kilo kontrolu:  hala -2 kg  yani 61kilo.
Rejim hafiflemiş halde devam.
.
.
*******************************

Hiç yorum yok: