25 Ocak 2010 Pazartesi

bir maili kalıcılaştırmak için......canım oğluma.



Bu bir e-mail di aslında.
Çocukları yaşdaş bir grup arkadaş arasında yazılmış.
Benim neden şimdi çalışıyor olduğumu anlatan.
Bu satırları büyüyünce oğlumunda okumasını istedim.
Beni daha iyi anlasın diye, vicdanım biraz daha rahatlasın diye,  vicdanını rahatlatmak isteyen annelere bir sebep olsun diye.......

" Bu konu öyle bir konu ki hangisini yapsan aklın diğerinde kalır. Acaba ? keşke ? diye sorular beynini kemirir.

Benim anneciğim çalışan bir anneydi.
Küçükken ben hep annem evde olsun isterdim.

Bilincim yerinde olduğu zamanlardan itibaren annemin hep evde olmasını istedim.
2 sene kreşe, 1 sene anaokuluna gidip 5,5 yaşında okula başladım. İlk 2,5 senemde de biraz amcamın kızı, birazda komşumuz bakmış.
Annem ben kaç aylıkken işe başladı bilmiyorum.
Zaten hatırlamadığım bu kısımlardan çok hatırladığım okul zamanlarım benim en çok evde olmasını istediğim ve Onu özlediğim zamanlar :(

Ben aslında çok şükür çok şanslı bir insanın. Kreşi hatırlıyorum. Ve kreşde geçirdiğim zamanlarımı hep çok güzel hatırlıyorum. Kreşi evim gibi sandığımdanmıdır nedir;
şimdi burnuma hala kreşin, kreş yemekhanesinin kokusu gelir ara ara....

Liseden mezun olduğum zamana kadar her öğretmenler gününde, her anneler gününde gittim kreşe, kutlamaya.

Teyzemler öğretmendi, anneme hep sen neden öğretmen olmadın derdim. Çünkü onların tatili boldu ve bizimle aynı zamanlardaydı. Çocuklarıyla beraber eve gelirlerdi.

Yazın sokakta oynardık. İkindi vakti balkonlardan çay karıştırma sesleri gelirdi. Bu sesi duymakdan nefret ederdim.  Çünkü en sevdiğim öğün kahvaltıydı ve bende ikindi kahvaltısı yapmak isterdim. Ama kiminle? ve nasıl?

:(

Öğleden sonra 5,5 hep çok önemli bir saat oldu hayatımda.
Annemlerin çıkış saati. Sokakta beklemeye başlardım annemin gelişini.
Sokağın başında gördüm mü O nu,  hemen koşar mis kokusunu içime çeker, eve kadar O na sarılarak gelirdim.

Mutlulukla, annesi evde olanlara karşı gururla......
O nun hislerini sormayı hiç akıl edemedim o yaşlarda.

Peki tüm bunlardan sonra kızgınmıyım O na, sitem ediyormuyum.
Asla !!!
O tüm annelerin yaptığı gibi bizim için en doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı

Birçoklarından duyuyorum bebekken yanında olayım o okula gidince işe başlarım
ya da
anne işini bırakmışsa çocuklar okula gidince evde kalakalıyor, sıkılıyor, yapacak birşey kalmıyor boşluğa düşüyor  v.s. v.s.
evet bu bir anlamda doğru olabilir. Çocuklarımızla şu an geçirdiğimiz yoğunluğu düşünürsek, evde onlarsız kaldığımız zaman boşlukta hissedebiliriz, yapacak bişey bulamayabiliriz.

Ama öylede olsa ben kendi yaşadıklarımdan, hislerimden ve beklentilerimden;
okul zamanı annemin evde olmasını daha çok isterdim.

Bana kapıyı açmasını,
Kapı açılınca sıcacık, sesli ve mis gibi kek kokulu, çay kokulu bir eve ve hatta ve hatta sigara kokulu (annemde malesef sigara kullnıyordu) bir eve girmeyi,
Günümün nasıl geçtiğini soran biri olmasını (tıpkı şimdiki gibi o zamanlarda konuşmayı çok severdim :P )
Ödevlerimi annemle birlikte yapmayı.
( ihtiyaç duyunca elbette yine annemle yapardık, ama mutfakta !!! Mutfak masasında !!! Çünkü O işten gelmiş olurdu ve bir yandan yemek yapar bir yandan da benim ödevlerimi kontrol eder, yardım ederdi.)

Benim  annem, ben liseye giderken emekli oldu. Ama o emeklilik hayatında benim okul dönüşü çaldığım kapıyı sadece 4-5 ay açabildi malesef.

Ömrü vefa etmedi çünkü    :((((((
tam da yenice kavuşmuşken ............


Kısacası Allah izin ve imkan verirse şimdidense, çocuğum okula başladığında çalışmamayı daha çok istiyorum ve o günleri görürsek işi o zaman bırakmayı düşünüyorum.


Asıl anlatmaya çalıştığım annesi çalışan bir çocuk olarak ne zaman anneme daha çok ihtiyaç duyduğum.

Elbette onlara vereceğimiz sevgi maddiyattan daha önemli
Ama dünyanın binbir hali var ve herşey insanlar için..
Şu anda çalıştığımız için -çok şükür ki bu bilinçle- hiç birimizin çocuğu annesinin kendisini sevmediğini yada az sevdiğini söyleyemez.


Emekli olana kadar çalışsak bile.

Fakat Allah vermesin bu dünyada onları erkenden yalnız bırakmak zorunda kalırsak olabildiğince maddi anlamda birilerine bağımlı kalmasınlar demeye çaılşıyorum.


Bu noktada tevekkül eksikliği varsa Allah artırsın, ben sadece devemi sağlam kazığa bağlamaya çalışıyorum.

Yaşadığım için, bu yazdığım bütün özlemlerime rağmen ve annemden bu kadar erken ayrılmama rağmen iyi ki çalışmış diyorum.


Yoksa hayat benim için hiç kolay olmazdı."

Canım oğlum, 
gün gelirde "annecim neden bana kendin bakmadın?    neden çalıştın? "  dersen;
Bu satırlar sana cevabım olsun.

Emin olmanı istediğim tek bir şey var ki;

Seni, kime olursa olsun,  bir başkasına bırakarak iş gelmek bana senden kat be kat daha zor geliyor.
İçim acıyor.
Aklım kalıyor.
Mutluluğum eksik oluyor.
.
.
.
Foto:  A.Y. henüz yaklaşık 7 aylıkken.

15 yorum:

Asuman Yelen dedi ki...

Çok duygu dolu bir yazı. Bir o kadar da mantıklı. Benzer duyguları oğlunu önce komşuya, sonra kreşe teslim edip üstelik geç vakitlere kadar çalışan kız kardeşim de yaşamıştı. Emekli oldu üstelik.Bu durum tabii çocukları olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla anneyi de üzüyor.
Ben çok mutlu bir çocukluk yaşadım. Annemi l7 yaşında kaybettim ama dolu dolu anılarım var. Buralara da yazmakla bitiremediğim.
Aklınla harmanladığın sevgi dolu yüreğin en doğru yolu bulmuş.
Ailenle en güzel günleri yaşamanı diliyorum.
Sevgiler canım...

ceydabural dedi ki...

gözlerim doldu
zor olmalı umarım oğluna kapıyı uzun yıllar sağlıkla sen açarsın canım :)

e. t. dedi ki...

Asuman abla;
çok teşekkür ederim samimi duyguların için. İmişallah dediğin gibi en doğruyu bulmuşumdur.
bende çokca sevgilerimi yolluyorum sana.

Ceyda;
Güzel duana çook teşekkür ederim. amiiin :)

Kıvır Anniş dedi ki...

Ama ağlattın sen bizi.Bunları düşündükçe çok kötü oluyorum.Benim annem çalışmazdı ama şimdi çalışan annenin çocuğu olmak ne demek tam anlamasam da yine dertleniyorum.Özellikle hasta günlerinde yanında olamadığımda içim çok kötü oluyor.

GeCe dedi ki...

çok zor çalışan anne olmak ama türkie şartlarında malesef başka seçenek yok gibi

My Smitten World dedi ki...

cok duygulandim canim arkadasim... nereden bu samimiyet diye sorma lütfen! Kendimi sana cok yakin hisediyorum...

Eminimki sen her aksam annene o güler yüzünle kapiyi actiginda kesin cok mutlu olmustur... Allah rahmet eylesim canim her ikisinede... rabbim mekanlarini cennet eyler insallah.

calisan bir anne olmak kesinlikle yanlis birsey degil... ben cok seviyorum oglumu, esimi, ailemi, isimi... hepsini bir arada idare etmek elbette cok zor... ama her hafta sonu söyle bir gecen haftaya baktigimda kendimle gurur duyuyorum! Nedenmi - dur ilham geldi bloguma yazayim :) ve bunu kesinlikle vicdanimi rahatlatmak icin yazmiyorum!

sirinanne dedi ki...

Canım benim.

İnşallah oğlun da senin gibi düzgün bir insan olacak ve annesini hep güzel hatırlayacak.

Defnenin Annesi dedi ki...

gözlerim dolarak okudum yaziyi... Benim annemde calisan bir anne halada calisiyor. Evet okuldan eve geldigimde ev kek kokmuyordu yemek kokmuyordu ama 12 yasinda kendim kek yapmayi ögrendim. Cok cabuk büyüdüm kardeslerimle birlikte. Ama anneme kesinlikle kizmiyorum, cünkü simdi bende calisan bir anneyim... Ve kendim icin calisiyorum aslinda, eger calismazsam üretmezsem cok mutsuz bir insan oluyorum....

e. t. dedi ki...

Toprak büyürken;
üzülmene üzüldüm :(
zorda olsa cocuklarımız için doğru oldugunu sandıgımız şeyi yapıyoruz.

GeCe;
kesinlikle öyle.

Ebrucum;
bu samimiyetin nerden olduğunu sormayacağımı bilmelisin. Zira hislermiz karşılıklı.
Biliyormusun kapıyı ben açtığımda annemin ne hissettiğini hiç düşünmemiştim. Elbette o da çok mutlu oluyormuştur. Bu psikoji zihnimde yer ettiğinden midir hala evimin kapısını birinin içerden açması beni çok mutlu eder.
yazını merakla bekliyorum.

Şirin anne;
canııım inşallah,
seninde oğlun en az A.Y. kadar düzgün yetişmiş be mutlu bir çocuk olacak.

DEfnenin annesi;
mutsuz anne eşittir mutsuz çocuklar
olduğuna göre doğrusunu yapıyoruz demektir. VE tıpkı bizim annelerimizi anladığımız gibi çocuklarımızındda bizi anlayacağına eminim.

zssm dedi ki...

tatlımm...
nasıl duygu dolu nasıl güzel yazmışsın... okurken inan her satırında içim cız etti...
annenin mekanı cennet olsun , nur içinde yatsın inşallah...
bizi de güzel yavrularımızdan ayırmasın...

e. t. dedi ki...

zssm;
amin canım.

Ceyda Türkgeldi dedi ki...

şuan onlar için zor gelsede dha sonra nekadar doğru olduğunu anlıyorlar.
çalışan annelerin çocukları ile geçirdiği süre daha kaliteli olduğundan aslında daha keyifli.

K.T dedi ki...

Sağlıklaaçalım kapıları çocuklarımıza. Bana da annem açtı kapıları yıllarca sonra ben okul için çıktım gittim uzaklara o o kapıda bekledi. Bir gün geldiğimde o da yoktu o kapıda ve kapı kapandı.

şefika k. dedi ki...

canım arkadasım,
ben de yazının altına imzamı atıyorum.Hislerini aynen paylasıyorum.Seninkinden biraz farklı olsa da benzer bir hikayemiz var, o yüzden derinlerde bi yeri çok fena acıttı bu yazı...

e. t. dedi ki...

Ceyda;
kesinlikle bu hislerle işedevam ediyorum.

Kuzey Tan;
amin. Ne kadar büyürsek büyüyelim annelerimize olan ihtiyacımız hiçbitmediği gibi sanki artıyor, ve ben şimdi yani anne olunca annemidaha iyi anlıyor ve tüh diyorum :(

Şefikacım;
seni üzmek istemezdim. Aslında biliyorum ki sende her işe gidişinde, aklına geldikçe, bu hisleri yaşıyorsundur.