25 Ağustos 2009 Salı

şeffaf bebeğimin ilk dakikaları.....bir doğum hikayesi

A.Y.nin yeryüzündeki ilk günü

Tarih 22 mayıs 2008 perşembeyi, saatler sabah 4:54 ü gösteriyordu.

Kucakladık ağırlığı henüz sadece 2.850 gr olan   boyu ise 50 cm lik    bebek e.t.   yi.
(  Kimlik için taktıkları bileklikte adı "bebek  e.t." denmişti ve sonrada kayıt gerektiren her yerde bebek e.t. diye yazılmıştı :)  )
Daha adı bile ortada yoktu.

A. sı vardı da kesin değildi.
Yanındaki ikinci boncuğu belli değildi.

A. benim babam.
CanÖzüm  İlla ki A.   olsun dedi. Ben koymayalım dedim. Başka olsun dedim. Yok vazgeçmedi.
Bende sevindim :)

İşte bir-iki dakika sonra böyle görünüyordu canımımızdan gelen can.
Şeffaf bebeğim benim.

Ne tatlı olduğunun, bu kadar tatlı olduğunun az farkındaydık o zamanlar. Hele ben neredeyse hiç farkında değildim.

Normal sancılı doğumla kucakladık bebek e.t. yi.

Hamd olsun Allah a sağ salim atlattık bu en büyük dönemeci.

Biraz sıkıntılı oldu benim için, bu sebeple fazla kendimde değildim. Sanki olayları yaşayan ben değildim gibi geliyor şimdi :)

İmkanım olsa herşeyi an be an, iyice özümsemek için bir daha gözümü 4 açardım. (şimdi öyle söylüyorum ama o zaman gözüm hiç bir şey görmüyordu ki, değil 4 açmak :))

Aslında 19 mayısta bekliyordu doktorumuz Melek Hn.
Kızım olursa adını Melek koyayım demiştim :) Tıpkı bir anadolu klasiği gibi. (çaktırmayın ben Dr.umuzla tanışmadan öncede melek adını seviyor ve kızım olursa belkide koyarım diyordum ;) :P )

Son ay sezaryenden döndük defalarca. Benim ne kadar normal doğum istediğimi tam olarak anlamıştı Melek Hn. Yoksa belki çoktan alırdı sezaryene. Aaah ah şimdi olsa hiç diretirmiyim :P Şaka bir yana herşeyin normali güzel, ama ihtiyaç halinde de bu imkanlar bizler için velinimet.

Son ay suyumuz azalmıştı. Neredeyse her gün gittik geldik muayeneye. Hele birinde bir başka Dr. un bile fikrini alarak kendisine daha da saygı duymamı sağlamıştı Dr.umuz; sezaryene alalım mı? bekleyelim mi diye?
(Yani ülkemizde halen normal doğumu destekleyen ve sizin tecihinize saygı gösteren Dr.lar tükenmemiş. Önemli olan siz gerçekten ne istediğinizi Dr.unuza yeterince net ve kesin bir dille anlatın.)

Beklesin kararı çıktı da eve dönebildik.

iki gün sonra da mucize gibi diyecekti Melek Hn.
Bebek e.t. sular içinde yüzüyor!


Tarih 19 mayıs oldu. Bizim bebek halen yüzüyor karnımda. tık yok :)

O zamandan belliymiş suyu ne çok seveceği :)))

21 Mayıs gecesi anladım gündüz hastaneye gitmemiz gerekeceğini. Ama çok şükür fazla heyecanlanmadım.

Sabah oldu Öz.ü işe uğurlarken tüm işaretlerimiz tamamlanmıştı.
Öğleden sonra gidelim diye kararlaştırdık.

 
Dersime çalışmıştım, internetten boool bol okumuştum, Melek Hn da tembihlemişti neler yapacağımı.
Duşumu alıp, sancıların aralığını not ederek takibe başladım. Güç toplamak için gitmeden evde son yemeğimide yedim (hastaneye gidincede Melek hn. dan aferin iyi etmişsin, hadi gerekirde sezeryane alımak zorunda kalırsak diye  azar  yedim :P   ama  O böyle birşeyi tembihlememişti ve bende gücümü toplamak için bunun iyi olduğunu okumuştum. Neyseki çok şükür sezeryene gerek kalmadı da iyi ki yemişim dedim.)  


Sıra uygulamaya gelmişti şimdi.


Sakin sakin gidip muayenelerden sonra saat 5-6 gibi yatışımızı yaptık.

Beklemeye başladık sancıları. Sağolsunlar bizi hiç bekletmediler. Saati saatine dakikası dakikasına geldiler. Gittikçede coştular. 
Ben onlara sancıda demiyorum ağrı demek bana daha güzel geliyor. Güzel ve rahatlatıcı!

Doğum ağrıları evet çok acı verici.
Ama hayatının en güzel şeyini sana kavuşturacak olan bu ağrıları çok görmedim hiç. Sadece görüntüsü uğruna estetik, dövme v.s. v.s yaptıranları düşünsenize.  Her güzel şeyin bir bedeli var. Malesef öyle.
Ve direnmedim ağrılara.......
Kendimi kastıkça ağrılarında artacağını düşündüm.  Ağrıyacak ve zamanı gelince bitecek.
bittiği anı düşündüm hep, sonsuza kadar sürmeyecek!

Bilakis, bu anların dinimizcede ne kıymetli anlar olduğunu, her ağrı ile işlenen günahların döküldüğünü, o anda edilen duaların kabul olduğunu düşünmek  ve edebildiğim kadar bol dua etmek bu ağrıları kıymetlendirdi.

Ve en büyük yardımcı düşüncemde Allah ın izni ile sabaha herşey geçip gitmiş bitmiş olacak, bu ağrılar hep sürmeyecek düşüncesi idi.

Ağrı geldiği anda, can Özümün kolunda dolaştık odayı adım adım. Zavallımın kolu gece boyunca epey çekti benden  :) 
Ağrı aralarında dinlenmek ve biraz kestirip uyumak istedim, ama bize eşlik eden kayınvalidem ve  teyzem beni uyutmamak için ellerinden geleni yaptılar!!! sebep uyursam sancım kaçarmış !!!! doğumun ilerlemesi dururmuş !!!!
Bana hiiiç mantıklı gelmeyen bu açıklamayı kabul etmeyip az mücadele etmedim onlarla bırakın beni diye, o halimde   :)
O an niye dr. a sormayı akıl etmediysem. Ama aklımda hala, böyle birşey var mı sorucam Dr. a. günü gelince lazım olur  :)  ikinci için (inşallah). 

En son saat sabah 4:20 de içeri aldılar beni.
CanÖz.ümde gelecekti. Ama kan tahlili için verdiği kandan bile fenalaşan canım Özüm dayanamayacaktı belli ki. Kapı önünde bekledi, tıpkı canından geldiğim babamın beni kollarına almak için beklediği gibi.


Şüphem yoktu O' nunda canından can gittiğine.

Hastaneye yattıktan sonra tam da ilk doğum için dedikleri gibi neredeyse 12 saat sonra aldık kucağımıza bebek e.t. yi.


Olumsuz bir durum olurmu diye o sancı ortasında var gücümle Dr.u ebeleri tahlil ediyor, konuşmaları dinliyor, yorumluyordum kendimce. Takıntı işte :)

Anlayamamışım.

Meğer havasız kalıyormuş az daha Canımın canı. Bu sebeple hızla çıkartmışlardı canımdan canı.
Bebek e.t. birde karnımda kakasını yapmamışmıydı. Tedbiren midesini yıkadılar dünyadaki ilk dakikalarında.
Bunlardan neredeyse doğumdan 1 hafta sonra, doğumhanenin kapısında elinde kamera ile bekleyen Öz.ün doğumhane kapısındaki yerin zeminini gösteren ve Dr.la konuşmalarını çeken video kaydından öğrendim.
Canım benim, elinde kamera heyecanla benim ve bebeğin çıkışını beklerken Dr. çıkıp bebeğin midesinin yıkandığını ve akşama kadar müşahede altında kalmsı gerektiğini haber veren konuşmayı yapınca, endişelenip elinde  kamera kalakalmış. Neyse ki bu o kadar önemli bir olay değilmiş ama o anda, o heyecanla bunu anlamak zor. Benimse hiç bir şeyden haberim yok zaten.
Çok şükür bebeğimizde  hiç bir problem olmadı ve aynı gün akşamına çıktık hastahaneden.



Mevlam kimseyi bu yolda koymasın, kolaylıklarla, mutlulukla kavuştursun inşallah.
Ben bu konulara nerden geldim ya :)))

Bu fotoyu eski dosyalar içinde buldum,sadece yayınlayıp altına tarihi ile ilgili bir not düşecektim o kadar.
Birden kendimi o günlerde buldum. Bari daha planlı düzgün yazsaydım.
Neyse artık doğum hikayemide yazmadım demem :P

.
.



*********************************

5 yorum:

Çocukla Kampa Gidilir (mi?) dedi ki...

:)
Maaşallahh!

Tazekahve dedi ki...

Canım Rabbim sağlıklı uzun ömürler versin minik e.t. ye.Sana da mutlu günlerini göstersin inş. Amin...

Yelda dedi ki...

Canım çok güzelmiş bütün bebekler gibi
Ömrüde bahtıda güzel olsun

Sizede hayırlı Ramazanlar
Sevgiler

e. t. dedi ki...

Kybele f, Taze kahve, Yelda hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim :)
Allah dileyen herkese bu duyguyu sağlıkla ve dilediğince nasip etsin.

нiℓкαт dedi ki...

amin amin.. ne güzel değilmi.. bir can dünyaya getirmek,onun gözlerinde,minicik ellerinde,kokusunda,bakışında,çook masum oluşunda,çıkarsız sarılışında,sana muhtaç oluşunda öyle öyle mucizeler var ki,öyle ulvi dualar var ki.. Allah sizi hayırlı bir zürriyete öncü etsin.. ömrü bereketli olsun yavrunuzun,Rabbisine pek düşkün olsun inşeallah..,Rabbim anne olmayı hayrlısıyla şu acizede nasip etsin.. dua ile..