
dedi. koyu renk pardüsesi ile çok uyumlu baş örtüsü içinde ay gibi parlak yüzüyle bize bakan teyzeye gülümsedim ve; -elbette teyzeciğim, zaten çok seviyor-uz- ve elimizden geldiğince hayvanları anlatmaya ve sevdirmeye çalışıyoruz
dedim. elimde A.Y. nin çantasını görünce; -okula gitmek için çok küçük ama kreşe mi gidiyor?
diye sorup,
- vazifelisiniz herhalde
diye yorumladı.
-evet malesef....
dedim biraz burukca.
-aman kızım aman çalışın, ben öğretmen çıktım, sonra yurtdışında ihtisas yaptım. Sonra evlenip çocuklarım olunca, onları iyi yetişmek için, evde onlara bakmam gerektiğini düşünüp çalışmadım, ama şimdi çok pişmanım. Üç çocuğum var en küçüğü 23 yaşında, hepside üniversiteli oldu, hiç biride çalışmamamdan mutlu olup da iyi ki bizi büyütmüşsün demiyor.
Hayat şartları.....
çalışsaydım daha iyi imkanlar içinde olurlardı !
Eşimde, çocuklarımda yaptığım fedakarlığın hiç kıymetini bilmediler.
dedi.

-teyzecim ilaç gibi geldi söyledikleriniz.
diyebildim sadece.
-bak; bu kedilere mama almak için bile başkasına muhtaç oluyorsun.
dedi ve
-iki tanede evde kedim var, sokak kedileri için aldığı hazır mamayı kast ederek; onlar bu mamayı beğenmiyorlar daha özel mama yiyorlar.
dedi.
Sonrada, bulunduğumuz bölgedeki sokak hayvanları koruma derneğinin (yanılmıyorsam) temsilcisi olduğunu söyledi.
ismini ve oturduğu daireyi söyledi bize A.Y. nin evindeki kedileri sevmesi için bizi davet etti.
Çok memnun oldum.
İsmimi sordu, sonrada tekrarlattı.
-Kusura bakmayın unutmayayım diye tekrar sordum.
dedi.
-Olur mu teyzecim biz bu yaşta unutuyoruz, sizn unutmanızda sorun mu?
-Olur mu teyzecim biz bu yaşta unutuyoruz, sizn unutmanızda sorun mu?
dedim.
Görüşmek üzere diyerek ayrıldık........
.